26.09.2012

Makyaj Çantamda Neler Var ? {Video}


15.09.2012

Biraz Dedikodu : Sosyal Medya Gerçekleri

     Son zamanlarda yaşadığım iki talihsiz olayı sizinle paylaşmak, biraz dertleşmek istiyorum bu sefer.

     3 yılı aşkın süredir Makyaj Günlüğü'nü yazıyorum. En eski kozmetik bloglarından biriyim. Herkes yüzünü saklıyor, bulanıklaştırıyor, sadece göz/dudak/tırnağını paylaşıyorken makyaj videosu çeken ilk blogger ben oldum. Bu konuda başarılı olup olmadığımı değerlendirmiyorum ama bu kadar takip edilmemin çektiğim videoların sonucu olduğunun farkındayım. 

     Hal böyle iken sosyal medyada reklamını yapmak isteyen firmalar ile sıklıkla iletişim içindeyim. Kargo firmaları ile kanka olmuş, benim adıma kargolarımı teslim alan güvenlik görevlileri ile bugün de kargo var diyalogları yaşar haldeyim. 

     Bana firmalar; "Okuyucularınıza x ürünümüzden hediye etmek istiyoruz." ya da "Blogunuzda sitemizden/ürünlerimizden bahseder misiniz?" dedikleri zaman, "Denediğim ve güvenirliğine inandığım şeyleri okuyucularım ile paylaşırım. Bu nedenle insanlara önermeden önce ben kullanmalıyım." diyorum. Biliyorum ki beni okuyan, görüşlerime güvenerek ürün seçen pek çok insan var. Hiçkimsenin benim sözüme güvenerek bir ürün aldıktan sonra tatsız bir şey yaşamasını istemem.

     Bazılarına göre çok hoş olan bu durum bazen can sıkıcı da olabiliyor. Evimde hangi çekmeceyi açsam "x" firmanın "y" ürününün testerını ya da tam boyunu görüyorum. Tanıtım yazısı için gönderilen milyon tane ürünü kullanmak, fotoğraflamak, yazısını hazırlamak sanıldığı kadar da eğlenceli olmayabiliyor. Şu anda bana tanıtım için gönderilen o kadar çok ürün var ki... Yalnızca bu ürünlerin tanıtım yazılarını yazsam, "Aaa Hacer, sen de blogu iyice reklama döndürdün, artık yazılarına, samimiyetine güvenmiyorum." denileceğinden şüphem yok. Çünkü okuyucu olarak yalnızca/ağırlıklı olarak tanıtım yazısı yazan blogları samimi bulamıyorum. 

     Gönderilen ürünlerin yanı sıra sosyal medya çakallığı olarak adlandırdığım durumlar da var, ki bunları sizinle paylaşmaktan çekinmiyorum. Birkaç örnek vermek gerekirse ;
  • Biz size "x" ürünümüzden gönderelim ama siz blogunuzda ürünü kendi paranızla aldığınızdan bahsedin. Böylece diğer blogger'lar bize de gönderin diye bizi sıkıştırmasınlar.
  • Biz size "x" ürünümüzden gönderelim ve tanıtım yazınızda şu anahtar kelimeleri de kullanın, böylece Google arama sonuçlarında direkt markamıza ulaşsınlar.
  • Biz size hediye çeki gönderelim, sitemizden alışveriş yapın. Ama alışverişi kendi paranız ile yaptığınızdan bahsedin. Böylece sitemize güvenirliği artıralım... gibi pek çok okuyucuyucu kandırmaya yönelik teklifle gelen firma oluyor. Şahsen kendilerince haklı olduklarını kabul etmek ve bu görüşlere saygı göstermek gerekir diye düşünüyorum.    

     Anlatmak istediğim şeyler iki firma ile ilgili. Yazılarda firmalara ya da markalara yer vermeyeceğim. Sadece zihniyetin rahatsız ediciliğinden bahsetmek istiyorum.

     "X" firması bir ojenin Türkiye temsilcisi ve dağıtımcısı. Bu ojeyi uygulayan merkezler yalnızca İstanbul'da mevcut. Bilmeyenler için ben İzmir'de yaşıyorum. Firma bana ojelerinden gönderiyor ve sonra şu teklifte bulunuyor. "Ojeleri kendi paranızla aldığınızı ve kuaförde uygulatmanıza rağmen uygulamayı evde kendi kendinize yaptığınızı yazmanızı istiyoruz." Yani ben yalnızca İstanbul'da özel merkezlerde uygulanan bu ojeyi, hayatında oje sürmemiş bir insan olarak Allah vergisi bir yetenekle evde uygulayacak ve okuyucuları İstanbul'daki merkezlere yönlendireceğim. Mantık hatası üstüne hata... Bu mailleşmeler gerçekleşirken ben yaz tatilindeyim. İş yerime gönderilen ojeleri 1 ay sonra alabileceğim. Bunu firmaya belirtmeme rağmen firma ojeleri gönderdikten sonra her gün bana mailler atıyor, telefonlar açıyor. Ne zaman oje ile ilgili yazıyı hazırlayacağımı soruyor. Ben de kendilerine yaz tatilinde olduğumu ve ojeleri 1 ay sonra alabileceğimi, yazıyı da ojeleri sürdükten sonra hazırlayabileceğimi söylüyorum. Ama nafile, mailler, telefonlar devam ediyor. 1 ay sonra iş yerime gidip de ojeleri aldığım gün bana firmadan yeni bir telefon geliyor. "Hacer Hanım ojelerimizi geri göndermenizi istiyoruz." Canıma minnet diyorum, ojeleri hemen kargoya verip geri gönderiyorum...

     İkinci olay, benim için ilkinden çok daha vahim ve acı... "X" PR firması "Y" markasına ait pek çok kozmetik ürünü koskoca bir kutu içinde bana gönderiyor. Ben merakla kutuyu açıyorum ve kutu içinden kullanılmış pek çok kozmetik ürün çıkıyor. {Kullanılmış farlar, üzerinden yazısı silinmiş fondöten, emniyet şeridi açılmış ruj,...} Hayret olmuş şekilde bu olayı başka bir blogger arkadaşıma anlatırken, ondan daha acı bir şey duyuyorum. Aynı kullanılmış ürünlerin ona da gönderildiğini, konu ile ilgili PR firmasına mail attığını, firmadan "Siz ürünleri bize gönderin, biz onları gönderecek başka bloggerlar buluruz." şeklinde cevap geldiğini anlatıyor. 

     Söz konusu makyaj/kozmetik/moda olduğu zaman hızla yükselmek istiyorsanız size önerim markalar/PR'cılar ile ilişkilerinizi iyi tutmanız. Çünkü maalesef ülkemizde profesyolen iş yapan insan sayısı pek az. Eş dost ile PR'cılık oynayanların cirit attığı bir ortam söz konusu.

     Yeni blog açanlara ya da açmayı düşünenlere söylemek istediğim birkaç şey var. Her şey dışarıdan göründüğü kadar eğlenceli değil. Ben blog açayım, firmalar bana ürün yağdırsın, kullanayım, kozmetiğe para harcamayayım şeklinde yürümüyor işler. Ben tam zamanlıi düzgün emek harcamasam da Makyaj Günlüğü için 3 yıldan fazla zaman harcadım. Toplamda 10.000'den fazla takipçiyi bir günde elde etmedim. Bugüne kadar hiçbir markaya/kişiye/PR'a bana ürün gönderin diye yazmadım. Bana gelen ürünleri kabul ettim. Beğendiklerimi sizinle paylaştım, beğenmediklerimi de açık dille yazdım{Örn : Farmasi}. Çok rica ediyorum ürün için yalvararak firmaların burnunu kaldırıp, böyle saygısız davranışlarına yardımcı olmayın. Bunu yapan çok fazla insan olmalı ki, firmalar kullanılmış ürünleri gönderecek, gönderdiği ürünü geri isteyecek cesareti kendinde bulabililiyorlar.

     Kimine göre blog yazmak ciddiye alınmayacak bir iş. Belki de ben bazı konularda fazla hassas davranıyorum, özen gösteriyorum. Bu iki olay beni çok rahatsız etti ve sizinle paylaşmak istedim...

2.09.2012

Kuruyan Jel Eyeliner'ları Nasıl Kurtarmalı ?

     Göz makyajı yapmayı sevenlerdenseniz, jel eyeliner'ların büyüsüne kapılmışsınızdır... Sürümlerinin kolay oluşu, kalıcı olmaları, yoğun ve dramatik görünümleri ile benim her zaman kurtarıcım oldular.

     Söz konusu jel eyeliner olunca akla gelen ilk markalar;
  1. Inglot
  2. Mac
  3. Bobbi Brown
  4. Maybelline
  5. Essence,... oluyor.
      Uzun süredir Inglot'un siyah jel eyeliner'ını kullanıyorum. Çünkü çok net bir siyah ve inanılmaz kalıcı bir eyeliner. Akşam makyajımı temizlemek için waterproof makyaj temizleyici ile gözümü çıkarana kadar uğraşmam gerekiyor = ) İlk aldığımda sürümü çok kolaydı. Kullanırken kurumaması için hava ile temasını mümkün olduğunca kesmeye çalıştım. Örneğin fırçaya ürün aldığımda, şişeyi masaya ters çevirerek hava almasını önledim. Ancak buna rağmen zamanla kurumaya, kenarlarından çekmeye başladı. Aşağıdaki fotoğrafta kavanoz kenarlarında oluşan koca boşlukları görebilirsiniz.



     Bu kuruma tabi ki sürüşte zorluk çıkarmaya da başladı. Ne yapsam da eyeliner'ımı kurtarsam diye düşünürken, Inglot'un farları eyeliner olarak kullanmaya yarayan ürünü Duraline aklıma geldi. Siz Duraline yerine alkol de kullanabilirsiniz.

     Lazım olan malzemeler ;


     İlk olarak jel eyeliner kavanozuna azar azar Duraline damlatıyoruz. Benim eyeliner'ım çok kuruduğu için 15 damla Duraline kullandım.


     Bir kürdan yardımı ile Duraline ve eyeliner'ı karıştırıyoruz.


     Kavanoz kenarına bulaşan ürünü temizlemek için kulak temizleme çubuğu ve Sephora waterproof makyaj temizleyici yardımı ile ufak bir temizlik yaptım.


     Veee... Sonunda yepyeni gibi, yumuşacık ve kolay sürülen jel eyeliner'ıma kavuştum !


     Siz de kuruyan jel eyeliner'larınız için bu yöntemi kullanabilirsiniz. Çok yakında size kırılan ürünleri {far, aydınlatıcı, allık,...} nasıl onarabileceğimizden de bahsedeceğim.

Sevgiler,
Hacer



1.09.2012

Blog Satışı - 2

     Blog satışının 2. yazısında çok makyaj malzemem olduğu için kendisine sıra gelmeyen, bu nedenle eskidiği için üzüldüğüm ürünleri satışa çıkarıyorum. 
  • Almak istediğiniz ürün ile ilgili makyajgunlugu@gmail.com adresine mail atmanız yeterli.  
  • Lütfen son kararınızı verdikten sonra bana mail atın. Sizin karar değişikliği yapmanız, ürünü almak isteyen diğer kişileri de etkiliyor.
  • Ürünlere ait ücreti size vereceğim banka hesabına yatırdıktan sonra, ben kargoya veriyorum.
  • 50 TL ve üzeri alışverişlerde kargo ücretini ben karşılıyorum.
  • Keyifli alışverişler... 

 Benefit Finding Mr. Bright set
Kapatıcı, aydınlatıcı, baz ve dudak-yanak sıvısından oluşuyor.
30 TL
SATILDI




Loreal Glam Shine Lipgloss {114 numara Tempting Pink}
2 kez kullanıldı.
Yoğun parlaklık ve renk veriyor.
10 TL



The Body Shop allık
Birkaç kez kullanıldı.
20 TL
SATILDI






Bella Pierre Mineral Allık
Koyu pembe renk veriyor.
2 kez kullanıldı.
30 TL


Bella Pierre inci rengi sedefli far
10 TL 
SATILDI 

MAC'in şerit takma kirpiklerinden 36 numara
20 TL

MAC'in hem far hem de baz olarak kullanılan krem ürünleri olan Paint Pot'ların ten rengi Painterly
30 TL 
SATILDI 

Inglot'un AMC Saf Pigment Göz Farı parlament rengi
Eyeliner olarak da kullanabilirsiniz.
20 TL
SATILDI
 

 Guerlain altın ışıltılı ten rengi dudak parlatıcısı
15 TL
SATILDI 

 MAC'in son koleksiyonu Heavenly Creature'dan Cut a Caper ruj
35 TL
SATILDI


 ELF'in NARS Orgasm muadili Candid Coral allığı
10 TL
SATILDI
 Benefit göz altı kapatıcısı için sabitleyici pudra
30 TL
SATILDI



 Cargo Lumieres far ve allık paleti
35 TL
SATILDI

 Sephora makyaj seti
Ayrıntılı incelemek isteyenler için videosu : http://youtu.be/AwwCDOm5YEY
60 TL
SATILDI

Inglot ve Estee Lauder farlar
Tanesi 5 TL

Ve Kazananlar...

     Yaklaşık 10 günlük bir gecikmenin ardından MAC yarışmasını kazananları açıklama zamanı geldi. Önce yarışma ile ilgili birkaç sayısal veri paylaşayım.
  • Yarışmaya 1062 kişi katıldı.
  • 163 kişinin katılımı Makyaj Günlüğü'nü takip etmediği için geçersiz oldu.
  • 57 kişi birden fazla katılımda bulunduğu ya da sahte linkler verdiği için yarışmadan elendi.
  • Ek katılım hakları ile toplam 1443 yarışma hakkı oluştu.
     Yarışmadan en sık yapılan hata "Yarışmayı paylaştığınız yerleri yazar mısın?"  bölümüne verilen "Facebook, Twitter, blogum, adres defterim, arkadaşlarım ya da Makyaj Günlüğü" cevapları oldu. Bu cevaplar da geçersiz sayıldı.

     Sonuç olarak 1443 katılım arasından kazanan şanslı 2 isim ;

Esranur Alkış & Vanilya Yağmuru

     Kızlar lütfen maillerinizi kontrol edin. Eğer 3 gün içinde mailime cevap gelmezse, yeni kazananlar belirleyeceğim. 

     Kazanamayanlar üzülmüyor çünkü çok yakında yepyeni bir yarışma ile yeniden hediyeler kazandıracağım.


Sevgiler,
Hacer