23.08.2009

Tavus Kuşu

Orijinal boyutta görmek için fotoğrafa tıklayınız ^^,

Deneme sonuçları

Şu yazımda bahsettiğim Egert Spirulina ve şu yazımda bahsettiğim Body Shop C vitaminli göz çevresi kremini düzenli olarak kullandım. Sanırım artık sonuçlarından bahsetme vakti geldi.

Öncelikle Egert Spirulina, nam-ı diğer yosun kapsülü. Ben bunu B vitamini eksikliğime takviye olarak kullandım. Çünkü saçlarımın dökülmesinin temel nedeni B12 eksikliğiydi. Ama kullandıktan 1ay kadar sonra yani ameliyatımın ardından saç dökülmem mucize gibi bir anda duruverdi = ) Önce sevindim; ama 1,5 sene saç dökülmesi yaşayan biri olarak saç dökülmemin durduğuna inanmadım, yeniden dökülmeye başlar korkusu vardı hep içimde. Ama öyle olmadı, yaklaşık 2 haftadır saç dökülmem durdu. Durdu derken hiç mi dökülmüyor ? Hayır. 1,5 senedir avuç avuç saç dökülmesi yaşıyordum. Ama artık dökülen tel sayısı 10-15 tane falan. Bu benim için mucize gibi bir şey. Spirulina bendeki B12 eksikliğine gerçekten takviye oldu ve işe yaradı. Artık çoğu kişi bana saçlarımın çoğaldığını, canlandığını söylüyor ve bu durum beni çok mutlu ediyor = )

Nasıl kullanıyorum ? Sabah kahvaltıdan sonra 1 tableti bir bardak su ile aldım. Akşam yemeğinden sonra da aynı şekilde 1 tablet aldım. Yemeklerden sonra almamın sebebi kilo kaygısı yaşamamam. Eğer diyet takviyesi olarak kullanmak isterseniz, yemeklerden yarım saat önce alabilirsiniz.


Gelelim Body Shop'un kremine. Her gece yatmadan önce düzenli olarak kullandım ve göz çevremdeki kuruluk problemim sona erdi. Normalde kullandığım diğer kremler göz çevremde sivilce gibi pütürlere sebep olurdu; ama bu kremde öyle bir şikayetim olmadı. Sürdükten 3o sn içinde emiliyor bu krem. Gelelim işin eğlenceli tarafına = )

Bu kremi almama sebep olan şey, birinin kirpiklerini uzattığını duymamdı. Bunu önceki yazımda paylaşmıştım. Evet evet çok mutluyum; çünkü bu krem benim de kirpiklerimi uzattı = )) Öyle aman aman bir uzama değil; ama kirpiklerim kendine geldi ve boyu uzadı. Kısacası bu krem de bende çok işe yaradı.

Aldığımız ürünlerden memnun olmak ne güzel şey değil mi ?
Umarım herkes kendine iyi gelecek ürünleri bulur. Mutlu pazarlar...

Sevgiler,
Hacer

14.08.2009

Cennetteyim sandım

İşte geldimm burdayımm
Ben bu işte ustayımm gibi bir iğrençlik yapsam yazının geri kalanını kaç kişi okur acaba = )))

Efendiiim uzun ve güzel bir günün ardından karşınızdayım.
Sabaha kadar uyumak için zorladım kendimi,
ama heyecandan uyumak ne mümkün = )

Zorlaya zorlaya saat 7'ye kadar yatakta kaldım.
Kalktım hazırlandım, otobüse bindim ve
görüşmenin yapılacağı ilk okula gittim.
Ayrıntıları geçiyorum, genel olarak orta şeker, kötüye yakın bir görüşmeydi.
Beni işe alırlarsa en büyük şok olur bana = )

Burada bir virgül koyup ne giydim, saçım, makyajım nasıldı bunun fotoğraflarına geçiyorum.
İşte kıyafetim :


Ve işte saç & makyaj :


Ardından diğer iş görüşmeme gitmek için yola çıktım.
Balçova Agora Alışveriş Merkezi'nin tam karşısındaydı etüt merkezi.
Benim görüşmeme yaklaşık 1 saat vardı.
E bu fırsat kaçar mı ?
Daldım hemen AVM'ye
İlk durak yıllardır gitmek istediğim, ama bir türlü nasip olmayan
SEPHORA'ydı. İsmi bile yüzümü güldürüyor = )


Aman Allah'ımm
Burası cennet olmalıydı
İlk kez Sephora'ya giden, benim gibi makyaj delisi bir kız hayal edin.
Ya da durun durun, ben size anlatayım = ))

Gözüm döndü resmen = )
Hemen bir görevliyi esir aldım, ki kendisi çok sevimli, çok ilgili ve çok saygılıydı. Artı çok sabırlıydı, onca soruma yanıt verdi = ))

Too Faced ile başladım, Nars ile devam ettim.
Yves Saint Laurent, Guerlain, Shiseido, Clinique, Sephora, ... devam etti.

Allah'tan bilerek yanıma yüklü miktarda para almadım.
Çünkü gözüm o kadar dönmüştü ki, bir servet harcayabilirdim = ))

Ama ben neler aldım ???

Sephora Isıtıcılı Kirpik Kıvırıcı


Ve Sephora Transparan Far Bazı



Fotoğrafların kaliteleri için özür dilerim öncelikle.
Akşam fotoğraflarında hala başarılı değilim.

Tek tek ürünleri inceleyelim :
Önce kirpik kıvırıcı
Nasıl oldu da aldım bunu ?
Ben Sephora'daki normal metal kirpik kıvırıcılarını inceliyordum.
Benimle ilgilenen bayana konu hakkındaki fikrini sordum.
O da hemen bana ısıtıcılı olanı gösterdi.
Kendisinin de bundan kullandığını ve çok memnun olduğunu söyledi.
Neden ısıtıcılı diye sordum.
Diğer kirpik kıvırıcılarının, yani metal olanların baskı yaparak kirpiklerin zedelenmesine, kırılmasına neden olduğunu söyledi.
Kirpiklerin çok çabuk şekil aldığını, bu ısıtıcının çok hafif ısınarak kirpiklere zarar vermeden, kolayca şekil verdiğini söyledi.
Bu sözler aklıma çok yattı, uzunca düşündükten sonra almaya karar verdim.
Eğer iade etmek istersem alacaklarını da söyledikten sonra tamam dedim ve hemen sepete attım = )

İşte ürün fotoğraflarımız :


Ürün bir ince pil ile çalışıyor.


Kutuda bir de kapak var.


Pili takıp on moduna getirdiğinizde 30sn içinde ısınıyor.
Isınıyor dediysem aman aman bir ısı değil.
Çok hafif bir ısınmadan bahsediyorum.

İyi güzel de sonuçlar nasıl ?
Buyrun fotoğraflara;




Hmm ben metal olanlardan hiç kullanmadım.
Bu nedenle onlarla kıyaslama yapamam.
Kirpiklerdeki etkisi böyle, sizin yorumunuz nedir ???

Ha bir de şu var.
Tesadüf mü dersiniz, yan etki mi bilemiyorum.
Ürünü kullandıktan 5dk kadar sonra gözümü makyaj temizleme sütü ile temizlediğimde pamuktaki kirpiklerim = ((


Ve son olarak da fiyatı : 39,9o TL


Gelelim diğer ürünümüze...
Far bazı almak istediğimi önceki yazımda yazmıştım.
Yine benimle ilgilenen bayana konu hakkındaki fikrini sordum.
Fiyat olarak da, kalite olarak da bana Sephora'nınkini önerdi.
Ben de hemen aldım tabi = )

Ürünümüz :


Ürün transparan ve ciltte renk bırakmıyor doğal olarak.
Çok hafif bir ışıltısı var.
Peki ama ürün nasıl ?
İşte yine fotoğraflar :


Sanırım renklerin yoğunluğu, parlaklığı yeterince görünüyor.
Bu ürünü aldığıma çok mutluyum.
Çünkü ihtiyacımdı ve iyi bir ürün ile giderdim.
Fiyatı: 14,9o TL


Sephora'da inceleme imkanı bulduğum bir diğer marka ise Cargo Cosmetics.
Açıkçası ben bu markayı ilk defa duydum.
Ama ürünlerine BAYILDIM !!!
Özellikle seyahat için olan ürünlerine...

Mesela bir kutu içinde iskambil kağıtları gibi onlarca kart olsa,
Bu kartların her birinde farlar olsa, ne derdiniz ???
Nasıl mı ?
Her bir far, kartların üzerine koyulmuş ve üzeri koruyucu bir bant ile kaplanmış.
İster tek seferde, isterseniz birkaç seferde bu farları kullanabiliyorsunuz.
Farların yapısına, renklerine, pigmentlerine bayıldım...

Bir diğer seyahat için özel ürün ise rujlar.
İlaç kutusu gibi görünüyor ilk başta gözünüze.
İstediğiniz rengi, istediğiniz zaman, taşıma, bozulma derdi olmadan kullanıyorsunuz.


Vee benim en takdir ettiğim, en yaratıcı bulduğum ürün.
Ünlüler adına üretilmiş bu özel seri rujların kılıfları tamamen mısır püskülünden yapılmış ve kılıflardaki tohumları görebiliyorsunuz.
Ruj ve tohum ???
Ne alaka diye düşünenlere cevabı hemen vereyim.
Rujunuz bittikten sonra, kılıfını toprağa gömüyorsunuz ve bu kılıftan çiçek yetişiyor.
Doğaya ne kadar saygılı, ne kadar düşünceli bir hareket.
Takdit ettim doğrusu !




Ardından diğer iş görüşmesine gittim.
Oldukça sıcak bir ortam ve sıcak kişilerdi.
Ücreti, çalışma koşullarını konuştuk.
Karşılıklı düşünmek için biraz zaman istedik.
Haber bekliyorum.

Eveet geldik bu uzuuuun yazının sonuna.
Destekleriniz için çok ama çok teşekkürler.
İyi ki varsınız, sizi seviyorum.

Sevgiler,
Hacer

11.08.2009

Nasıl kilo verdim ?

Aslında her zaman orta kilolu, asla zayıf olmayan bir kızdım.
Kilo alsam da 2-3 kilo alır, kısa sürede verirdim.
Ancak Erasmus ile Belçika'ya gittiğimde her şey değişmişti...

11.02.2008 - Belçika'da ilk günüm - Kilom 65

Her şey çok güzel, normal kilomdan birkaç kilo fazla ile Belçika'dayım sonunda, çok güzel bir 3 ay bekliyor beni... Kilolarımı burada veririm elbet, yürüyüş yaparım, belki bir spor salonuna yazılırım... Ama şu anda kilo umrumda değil. Önümde unutulmaz bir 3 ay var...

09.05.2008 - Belçika'dan dönüş - Kilom 75

Rüya gibi 3 ay geçirdim ve vücudum umrumda bile olmadı. Belçika'da ne tartım vardı ne de boy aynam, aldığım kiloların farkına bile varmadım. Her gün çikolata ve bol bol waffle yedim. Yemeklerin içinde ne yağı olduğunu bilmediğim için her gün ekmek arası peynir-domates ve yeşillik yedim. İnanılmaz düzensiz beslendim ve sonucu aldığım 10 kilo oldu. Ama umrunda değil, tombişlik de yakışıyor bana

07.10.2008 - İzmir'e, okuluma dönüş - Kilom 72

Kendimi çok kötü hissediyorum. İzmir’e geldim sonunda... Ne zamandır beklediğim an buydu... Ama o da ne? Bütün kızlar ip gibi, upuzun saçlı, hepsi de çok güzel. Peki ya ben ? Kilolu, kısa saçlı, çirkin bir kız. Aynaya baktığında kendini beğenmez, giydikleri yakışmaz.... Depresyon belirtisi mi? Takıntı mı saplantı mı? Değiştirmek lazım bu görüntüyü... İstediğim gibi yapmak lazım, şekillendirmek lazım... Çok kıskanıyorum diğerlerini... Güzel olmaları onların iyi insanlar olduğunu göstermez elbette, ama eminim aynaya baktıklarında benimle aynı duyguları yaşamıyorlardır. Bugün diyetin ve sporun ilk günü. Pirinç lapası yemeye çalıştım ama ancak 3 kaşık yiyebildim daha fazla dayanamadım tadına. Bir paket kakaolu bisküvi yedim, sonra yediğime pişman oldum bu nasıl rejim diye Akşam pide yedim, yağları akan kalori bombası pide... Bütün gün yürümüş olmanın ödülünü verdim sanki kendime... 3-5 kalori harcamışımdır ya yürürken, açığı kapatmak lazım... Akşam eve gelince lahana yağımı sürdüm ve nivea body cd.sindeki hareketleri yaptım. Sonra ölü gibi gibi uyumuşum zaten...

08.10.2008 - Depresyon belirtileri içinden bir kız sıyrılıyor - Kilo 72

Dünden gelen gazla rejime devam... Sabah 5i1 yerde çaya başladım, hatta çayı hazırlayacağım diye derse gecikiyordum az kalsın. O kadar gaza gelmiş durumdayım.  Aç karnına onu içtim önce, öğlen yemeğinde canım tost istedi ama sağlıklı beslenmeliydim. Bir tabak, hayır hayır yarım tabak karışık salata yedim, tuzsuz, yağsız, limonsuz, ve tabi ekmeksiz Sonra 1 saat kadar süren bir yürüyüş yaptım. Tatlı ısrarlarına form bisküvi ile cevap verdim ve kendimi mutlu hissettim nefsime söz geçirebildim diye. Derse girdim. Uzun süredir beni görmeyen bir hocam yüzüme dikkatlice bakıp şöyle dedi : “YABANCI SANDIM SENİ, ÇOK ŞİŞMANLAMIŞSIN, TANIYAMADIM ! “ Ve arkasından sınıfta başlayan gülüşmeler ve kırılan kalbimin sessiz çatırtıları... O kadar üzüldüm, o kadar kırıldım ki... Hocanın yaptığı densizliği kafama takmamam lazım bilmeme rağmen o söz içime oturdu... Arkadaşlarım dersten sonra nezaketen sen kilolu değilsin deseler de ben gerçeği biliyorum. Gözlerim o kadar bozulmadı henüz, ŞİŞMAN olduğumu görebiliyorum ve bunu reddetmiyorum. Bu daha da kamçıladı beni kilo vermek için. Dersten sonra çarşıda yürüdüm baya, sonra markete gidip kendime form ürünler aldım. Light sütler, form bisküviler ve uzak durulan çikolata reyonları Senelerdir o kalori bombası şeyleri yedim, ne fayda gördüm ? Kısa süreli doyum, mutluluk ve büyük kitleli yağlardan başka... Sonra eve geldim kendime tavuklu, sebzeli bir yemek yaptım, yanında yoğurtla yedim, ekmek yok ! Akşam 30dk egzersizimi yaptım, lahana yağımla tabi. Ve şimdi gözlerim kapanıyor. İçimde bir hüzün, ya başaramazsam diye... Ama çok istiyorum başarmayı, aynada kendimi beğenmeyi, bu yağları kiloları yok etmeyi... Olmalı bu sefer, başarmalıyım !

09.10.2008

Bugün de elimden gelen çabayı göstermeye çalışıyorum. Sabah 7de kalktım sahile yürüyüşe gittim 2 saat kadar yürüdüm, arada koşmayı denedim ufak ufak... Kalkar kalkmaz 5i1 yerde çayımı içtim. Kahvaltımı yaptım güzelce ve sonra okula gitmek için hazırlandım. Kıyafetler bana baktı, ben kıyafetlere. Hepsi sanki beni giyme der gibi bakıyorlar bana. O kadar çirkin hissediyorum ki kendimi o kıyafetlerin içinde. Gerçi sorun kıyafetler değil, vücumu sarmış olan kalın yağ tabakası. Kıyafetlerin arasından kendini göstermek için sabırsızlanan o kalın yağ tabakası... Nasıl göründüğüme aldırış etmeden çıktım evden okula gittim, sonra eve geldim. Kendime sebzeli makarna pişirdim ve yanında yoğurt yedim. Light tabiki Yemekten sonra tv izledim biraz. Sonra lahana yağımı sürdüm, bulaşıklarımı yıkadım ve sporumu yaptım. Şimdi de bunları yazıyorum. Karmaşık duygular içindeyim. Kafamdaki tek şey fazla kilolarım. Yediğim her şeyde, üşendiğim her şeyde, kısacası her şeyde aklımda sadece bu kiloları vermek var. Fazla mı abartıyorum diye düşünüyorum ama 0 beden olmak için iğneden ipliğe geçen insanlar gibi hastalık durumuna gelmiş durumda bu kilo verme sevdası. Saplantı oldu, ya vereceğim, ama 3ayda ama 3 haftada... ya da... ya da kısmını düşünmek istemiyorum. Çünkü bu sefer olacak, olmak zorunda...

30.01.2009 - Sonunda hedefime ulaştım - Kilom 63

Aylar geçti aradan, neler uyguladım neler...
Ama azmettim, neye bedel olursa olsun kilolarımı vereceğim dedim. Üzerimdeki o kilolarca yağ fazlalığını attım ve en önemlisi kendimle gurur duydum. Başardığım için, kendime verdiğim sözü tuttuğum için kendimle gurur duydum.
Şu anda doyasıya bakabiliyorum aynalara, alışverişe gitmek kabus değil artık. Kimsenin kilosuyla kendi kilomu kıyaslamıyorum, acaba kilolu muyum kaygısı yaşamıyorum. Artık ben de kendimi bir İzmir kızı gibi hissediyorum


Neler yaptım ?

- Her sabah kalktığımda Beşi Bir Yerde çay içtim. Bunu nasıl hazırladım ? Aktardan her çayı ayrı ayrı poşetlerde aldım. Sabahları bir bardak suyu kaynatıp içine her çaydan 1er çay kaşığı attım ve çay tabağını bardağın üstüne kapatıp 5dk dinlendirdim. Sonra süzüp içtim çayımı.

-Kahvaltıda 1 dilim kepek ekmeği, bolca domates, salatalık, maydanoz tükettim. Peynirimi light tükettim ama zaten çok peynir seven birisi değilim. Simit yediğim günler de oldu, ama yarım simit yedim. Çünkü ben çok sık acıkan biriyim. Kahvaltıdan 2 saat sonra da simidimin kalan yarısını yedim.

-Gün içinde meyvemi de yedim, yoğurdumu da yedim, kuru kayısımı da yedim. Asla üşenmedim. Mesela öğle yemeğinde yoğurt yemem gerekiyorsa yoğurdumu yanıma aldım, okulda yedim. Herkes gıpta ile bakmaya başladı bana. Keşke ben de böyle yapabilsem dedi.

- Akşam yemeğimi ne çok az ne de aşırı yedim. Öğrenci evinde kaldığım için çok yemek yapma imkanım olmuyor zaten. Sebzeli makarna, haşlanmış tavuk, lahana çorbası, türlü gibi hafif yemeklerle geçiriyorum akşam yemeklerimi.

- Yatmadan önce 1 bardak sirkeli suyumu içtim. 1 bardak ılık suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi, yarım tatlı kaşığı çiçek balı ekleyip karıştırdım ve içtim.

- Gazlı içecekler, siyah çay, kahve içmedim. İçecek olarak bitki çayları içtim ve asla şeker kullanmadım.

- Tuzu mümkün olduğunca az tükettim. Ama kesmedim de.

- Abur cubur delisi bir insanım ben. Yani bütün gün çikolata yiyip, yemeksiz durabilirim. Ama diyetim boyunca abur cuburu minimum düzeye çektim. Çok tatlı istersem light süt ve nişasta ile biraz muhallebi yaptım kendime, içine diyet çikolatalı bisküviden kırıp bebek maması gibi onu yedim. Tatlı isteğimi böylece sağlıklı bir biçimde bastırmış oldum.

- Arada kaçamaklarım olmadı mı, elbette oldu. Ama ertesi gün yediklerime dikkat ederek önceki günden kalan kalorilerimi dengelemiş oldum.

- En büyük yardımcım spor oldu. Nivea Body ile Dinamik Sabahlar cd.sini indirdim. Her akşam üşenmeden yaptım. Mecitefendi lahana yağı aldım. Akşam saat 10 gibi bel bölgeme sürdüm, streç filmle sardım. Günlük kıyafetlerimi giyindim ve akşam dizilerimi izlerken bir yandan da nivea body cd.sini uyguladım. 27. gün sonunda bu şekilde belim 10 cm inceldi.

- Asla şok diyetler uygulamadım. Lahana çorbası diyetini uygulamaya çalıştım, ama hem çok midem bulandı, hem de inanılmaz acıktım. O yüzden yanında bir şeyler yedim. Yani asla aç kalarak kilo vermeye çalışmadım.

- Kısacası bu işin sırrı, sık yemek, asla aç kalmamak, tok olarak yaşamak, spor yapmak ve yardımcı ürünler (sirkeli su- beşibir yerde çay gibi) kullanmak. Asla ilaçlar, haplar, sağlığıma zarar verecek şeyler denemedim. Hep doğal ve sağlıklı şeyler ile beslendim.

- Kabızlığıma karşı son zamanlarda kullandığım hint yağı oldu. 1 çay kaşığı hint yağını içtim, üzerine de bol bol su içtim. Bu şekilde kabızlığım sona erdi. Ne ishal ne de gaz sorunları yaşadım. Her gün normal şekilde tuvalete çıktım.

- Mümkün olduğunca hareket etmeye çalıştım, bol bol yürüdüm, üşengeçliği bir kenara attım.

- Meyve yerken yanında ya süt içtim ya da yoğurt yedim birazcık.


Unutmadan yazayım ;
Boyum : 172
Yaşım : 22


Çok fazla uzattım farkındayım


İşte resimler, işte eski ben ve yeni ben


Eski Hacer :



Yeni Hacer :

9.08.2009

It's contest time !!!!

Selamlarr
Bu makyajımı bir yarışma için yaptım.
Bu nedenle yazının geri kalan kısmı İngilizce olacak
Umarım beğenirsiniz ^_^

I decided to enter MakeupJUNKEE's Contest

The Rules are :
1) Contest ends August 9th at 6:00 pm California time.
2) There has to be at least 5 entry for me to do this contest.
3) Must be a follower to join. If your not a follower just "click" follow and your good to go.
4) Re-post this on your page with a link.
5) Must post up three pictures of the look and one picture of the items use to achieve look on your blog.
6) Email me at christinamoua84@hotmail.com to let me know what the link to your contest entry is.
7) This contest will have two winners. A first place and second place.


What you have to do for the contest:

For my contest, you have to create a look (eyes) using only these colors: Green, Pink, White, and Purple

Everything else is up to you (blush, lipstick, etc.)
They can be any shades (ex: darker or lighter green) and you don't have to use all the colors, but you have to use at least two of the colors listed.

The look is :








Products used :
1) Inglot free system eye palette, colors : pink and purple
2)Manhattan Perfect Eyes Trio Eye Shadow Palette, colors : white and purple
3)Flormar Smokey Eyes Eye Shadow Palette, color : white
4)Max Factor False Lash Effect Mascara
5)Catrice Liquid Eyeliner
6)Essence Eyeliner Pen
7)Flormar White Eyeliner Pen
8)Chice Black Eyeliner Pen
9)Everyday Minerals Foundation
10)Revlon False Lashes - Flirty


Good luck to everyone !

Bana şans dileyin kızlar, çünkü ödül gerçekten çok güzel.
Şimdiden herkese iyi haftalar
Sevgiler,
Hacer

7.08.2009

Dior Catwalk Trends

Dior'un bu seneki makyaj trendleri arasında Catwalk adı verilen,
aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz tarzda makyajlar yer alıyor.
Daha kadınsı, daha wamp, gözleri daha belirgin tutan bu makyaj tarzını ben de kendimce denedim.
Örnek olarak aşağıdaki modeli seçtim.
Elbette onun kadar başarılı bir makyaj olmadı, ama benim çok hoşuma gitti.
Inglot turuncu ve kahverengi farları, Flormar beyaz farı ve Revlon takma kirpikleri kullanarak kolayca bu görüntüyü elde ettim.
Günlük kullanım için asla uygun değil, ancak çok özel gecelerde çok farklı olmak isteyenler kullanabilir.
Benim gibi farklı makyajları seven kişiler, günlük kullanıma uygun olmasa da bu tür denemelere bayılır.
Zaten yaptığım çoğu makyaj günlük kullanım için uygun değil.
Yalnızca deneme ve renklerle oynama amaçlı...

Sevgiler,
Hacer






6.08.2009

= )

Makyaj yapmayı çok özlemişimm
Sonunda dayanamadım, mor göz altlarıma rağmen makyaj yaptım
Biraz tembelleştim sanırım = ))
Farlar yine Inglot paletimden







3.08.2009

Seçmece bunlarrrr = )

toAaaa yok bu boşluk bana yaramıyor.
Ne makyaj yapıp ekleyebiliyorum,
ne de estetik ile ilgili yazı yazabiliyorum.
Çünkü burnumda hala alçı gibi bir kalıp var.
Hmm ne yapmalı ???
Bari eski makyajlardan derleme yapıp paylaşayım.
İçim rahatlasın = )
















1.08.2009

FLORMAR


Türk markaları içinde en sevdiğim markalardan biri Flormar... Eskiden bi pastel rujlar vardı bide flormar ojeler vardı :D Çok eski bir Türk markası olduğu için ürünlerinin kalitesine güveniyorum...



Kullandığım flormar ürünlerinin bazıları hakkında yazmak istedim..



Flormar Glosslar...












Bunlara bayıldım. Dokuları ve kalıcıkları çok güzel. Yapış yapış değil, tüpteki renkle dudağınıza sürdüğünüzde aldığı renk arasından dünyalar kadar fark yok.. Ve en güzel tarafı ise fırçalı olması.. Özellikle kırmızı olan super matte ye bayıldımmmm...Benim alışveriş yaptığım bi mağazadan çok uygun fiyata aldığım için renkleri toplamışım :D Çünkü 2.5 tl ye aldım. Şaka gibi .Başka yerlerde 10-12 arası ....



Farlar ...



Bunlara ne denir bilmiyorum, toz far mı pigmentimsi far mı,ama bunların ışıltısını ve fiyatını çok sevdim.Ben 1.5 tl gibi bi paraya aldım tanesini ama dışarda 7 falan.... Sanırım bi ara gidip yine toplayabilirim diğer renklerinide...










Bunlar ise yeni çıkan tekli farlardan. Yine bunlarda hep alışveriş yaptığım mağazada ucuza bulunca kaptıklarımdan... Renklere bayıldım, yumuşacık ve kalıcı vee eyladiyelik. kocaman... Sanırım diğer renklerini de alacağım :D Bunlar ilk aldığım zamandan kalma fotolar ( fotoğraf makinamı kaybettim )
bunları yerinden çıkartıp inglot indiriminden stokladığım paletlerden birine yerleştirdim ve cuk oldu :D









Bunlarda flormar dudak kalemleri;

Öyle ahım şahım bi kalıcıkları falan yok ama soldan ikinci sıradaki kalemi üçüncü alışım.. Bayılıyorum rengine, çok doğal duruyor, asansörlü olmalarıda diğer bi güzel yanı. Yine her zamanki gibi ucuza aldım, tanesi 1 Tl idi, görüldüğü üzere toplamışım :D









Şimdilik flormarla ilgili fotolar bunlar.Çünkü fotoğraf makinamı mezuniyet telaşıyla nereye koyduğumu bulamadım,bulursam yeni fotolar çekeceğim.Diğer ürünleri de ikinci bir başlıkta yazarım artık...